Hisse senedi piyasası yalnızca seçim yıllarında mı yükselir?
Bu, özellikle 2024 ABD seçimlerine yaklaştığımız için çoğu traderın aklına gelebilecek yaygın bir sorudur. Seçim yıllarında önemli piyasa kazançları yaşanmış olsa da geçmiş veriler siyasi belirsizlik, politika değişimleri ve ekonomik teşvikler gibi faktörler dikkate alındığında daha incelikli bir durum ortaya çıkıyor.
Bu makalede, seçimler sırasında piyasa performansını etkileyen faktörler incelenecek, mevcut piyasa dinamikleri belirli örneklerle incelenecek, yaklaşan seçim döngüsü için potansiyel senaryolar tartışılacak ve bunun kripto piyasasını nasıl etkileyebileceğine yönelik analizler sunulacak.
Genel Bakış
Seçim yıllarında kripto piyasasının performansı; düzenleyici belirsizlikler, siyasi söylemler ve ekonomik politikalardan etkilendiği ve bunlara dayalı olarak farklı sonuçlar ortaya çıktığı için tahmin edilemez.
Kripto, kısmen spot ETF’ler gibi yeni finansal ürünler ve faiz oranı politikalarının etkisini alan daha geniş piyasa dinamikleri nedeniyle borsalar ile yüksek bir korelasyon göstermiştir.
Kripto düzenlemelerindeki değişiklikler kripto piyasasını önemli ölçüde etkileyebilir. Destekleyici politikalar büyümeyi teşvik edebilirken, kısıtlayıcı düzenlemeler gelişimi engelleyebilir ve fiyat oynaklığı yaratabilir.
Vergi yasaları ve finansal teşvik gibi ekonomik politikalar, seçim yılları sırasında kripto performansının belirlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Olumlu politikalar kripto sektöründe büyümeyi desteklerken, ekonomik istikrarsızlık veya kısıtlayıcı önlemler piyasada tedbire ve fiyat oynaklığına yol açabilir.
Kriptolar, merkeziyetsiz yapıları nedeniyle bazen seçim dönemi fiyat oynaklığına karşı bir koruma olarak görülür ve bu da onları geleneksel varlıklara kıyasla hükûmet düzenlemelerine karşı daha az hassas hâle getirir.
Kripto, Hisse Senetleri ile İlişkili mi?
Hisse senetleri ve kripto arasındaki incelikli ilişkiyi incelemeden önce, bunların arasındaki korelasyonlu yapıyı ortaya koymak son derece önemlidir. Daha önce Bitcoin ve S&P 500 karşılaştırmasında hem BTC’ye hem de S&P 500’e attığımız güncel bakış, bunların güçlü bir korelasyon içinde kaldığını ortaya koymaktadır.
Kısacası, kripto ile hisse senedi arasındaki korelasyon büyük ölçüde Federal Reserve’ün başkanı Jerome Powell’in faiz oranı artışlarına bir ara verileceğini ve gerileyen enflasyon rakamları nedeniyle faiz oranı indirimlerinin olası olduğunu belirtmesiyle ortaya çıkan risk ortamından kaynaklanıyor.
Spot BTC ETF’ler ve spot ETH ETF’lerin sunulmasıyla birlikte, TradFi traderları ve kurumlarının spot Bitcoin ve Ether fiyatlarını temsil eden bir borsa yatırım fonuna kolay erişimi olduğundan, şimdi bu korelasyon daha önce hiç olmadığı kadar yüksek. Bu senaryo, bu spot kripto ETF’lerine giden büyük miktarda net girişle de desteklenmektedir.
Hisse Senetleri ve Kriptolar Arasındaki İlişkiyi Anlamak
Hisse senedi piyasaları ile kripto piyasaları arasındaki ilişki birçok faktörden etkilenen karmaşık bir ilişkidir. Kripto ve hisse senedi karşılaştırmasına kısaca göz atıldığında bu ikisi birbirinden farklı görünüyor olsa da bu iki varlık sınıfı özellikle seçim yılları gibi siyasi belirsizlik dönemlerinde performanslarını önemli ölçüde etkileyebilecek şekillerde birbirine bağlıdır.
Küresel Piyasa Bağlantısı
Küresel finansal ortam, bir bölgedeki olayların dünya çapındaki piyasaları etkilemesiyle giderek daha fazla birbirine bağlanıyor. Bu bağlantı, özellikle siyasi söylemler ve politika değişikliklerinin çok yönlü sonuçlar doğurabileceği seçim yıllarında öne çıkıyor. Örneğin, beklenmeyen bir seçim sonucu veya ekonomik politikada ani bir değişim, piyasadaki fiyat oynaklığının artmasına yol açabilir. Bu oynaklık, traderların portföylerini yeniden dengelemeye veya potansiyel risklere karşı hedge etmeye çalıştıklarında geleneksel finansal piyasalardan kripto piyasalarına yayılabilir.
Hisse senetlerini ve kriptoları etkileyen böyle bir küresel olaya örnek olarak Japonya Bankası’nın faiz oranlarını artırma kararı gösterilebilir. On yıldan uzun bir süredir sıfıra yakın borçlanma oranlarının ardından para politikasında meydana gelen bu ani değişim, Japon yeni ile faiz arbitrajı yapanların daha önce aldıkları riski azaltmak için peşin ödeyip alma arbitrajını geri çevirmesiyle küresel varlık piyasalarında büyük bir düşüşe neden oldu. Bu ilk etapta genellikle Japonya’daki başlıca forex traderlarını etkileyen izole bir olay gibi görünse de traderlar özellikle büyük teknoloji hisse senetleri ve kripto para birimleri gibi riskli olarak algılanan varlıklarda piyasalarda büyük geri çekilmelere tanık oldu.
Önerilen Düzenleyici Politikaların Etkisi
Seçim yıllarında, adaylar genellikle gelecek için farklı ekonomik politikalar ve vizyonlar önerdiğinden, ekonomik belirsizlik yaygın görülen bir durumdur. Ulusal borcu sınırlamaya çalışmaktan kurumsal vergi oranlarını zorlamaya kadar, seçim kampanyaları sırasında önerilen düzenleyici politikalar, finansal piyasalarda belirsizlik ve fiyat oynaklığı yaratabilir. Bu belirsizlik, traderların daha riskten kaçınan bir yaklaşım benimsemeleriyle, kripto paralar gibi riskli varlıklara olan talebin düşmesine ve traderların daha tedbirli olmalarına yol açabilir.
Ancak, ekonomik belirsizliğin kripto piyasaları üzerindeki etkisinin değişebileceğini unutmamak önemlidir. Bazı kripto paralar daha geniş ekonomik trendlere karşı hassasken, bazıları da dayanak teknolojilerine ve kullanım durumlarına bağlı olarak daha az etkilenebilir.
Belirli Kripto Hisse Senedi Korelasyonları
Hisse senetleri ve kripto arasındaki ilişkiyi daha ayrıntılı bir şekilde anlamak için, kripto paraların hisse senedi endeksleriyle arasındaki belirli korelasyonları incelemeniz faydalı olacaktır. Örneğin, genellikle kripto alanında piyasa lideri olarak kabul edilen Bitcoin, S&P 500 ile nispeten güçlü bir korelasyon sergiliyor. Ancak, meme coinler gibi tokenler yüksek riskli ve ciddiyetsiz yapıları nedeniyle farklı korelasyon modellerine sahip olabilirler.
Trader Duyarlılığı ve FOMO
Traderların duyarlılığı, hisse senedi ve kripto arasındaki ilişkiyi etkilemede önemli bir rol oynar. Riskten kaçınma isteği her iki varlık sınıfı için de talep düşmesine yol açabilirken, kaçırma korkusu (FOMO) ise fiyatları yukarı yönlü hareket ettirebilir. Ekonomik ve siyasi belirsizlik dönemlerinde traderların eğilimleri daha da değişebilir ve piyasa dinamiklerini önemli ölçüde etkileyebilir.
Bu durum, 2021’in başlarında perakende traderları arasındaki FOMO nedeniyle GameStop ve AMC gibi meme hisse senetlerinin popülerliğinin artmasıyla yaşanan meme hisse senedi çılgınlığıyla iyice belirgin bir hâl aldı. Bu trend, bazı traderların kripto alanında meme coinler gibi riskli varlıklarla benzer kazançlar elde etmesi nedeniyle kripto piyasalarını da etkiledi.
Seçim Yıllarının Geçmiş Analizi ve Piyasa Performansı
Seçim yıllarının hisse senedi ve kripto piyasalarını nasıl etkileyebileceğini daha iyi anlamak için geçmiş verileri incelemek faydalı olacaktır. Geçmiş seçimleri ve bunların ardından gerçekleşen piyasa tepkilerini analiz ederek, gelecekteki sonuçlar hakkında fikir edinmemizi sağlayabilecek kalıpları ve eğilimleri belirleyebiliriz. Ancak burada, geçmiş verilerden değerli fikirler elde edilse de geçmiş performansın gelecekteki sonuçların bir göstergesi olmadığına dikkat edilmesi gerekir. Piyasa koşulları hızla değişebilir ve küresel olaylar, teknolojik ilerlemeler ve düzenleyici gelişmeler gibi faktörler piyasa davranışını önemli ölçüde etkileyebilir.
2016 ABD Seçimleri
Seçilen Başkan: Donald Trump (Cumhuriyetçi)
S&P 500’ün Temettü Olmadan Yıllık Performansı: +%9,54
Bitcoin Yıllık Performansı: +%126,19
Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın ABD’nin 45’inci başkanı olmak için yeterli oy toplayarak beklenmedik bir zafer kazandığı 2016’daki ABD seçimleri önemli ölçüde belirsizliğe ve oynaklığa neden oldu. Daha önce hiç siyasi deneyime sahip olmayan bir iş insanı olarak Donald Trump’ın şaşırtıcı zaferi, dünya çapındaki finansal piyasalarda şok dalgalarına yol açtı. Traderlar Trump’ın politikalarının ekonomi ve küresel istikrar üzerindeki potansiyel etkisi konusunda endişelendiğinden, ilk tepkiler büyük ölçüde olumsuz yöndeydi. Ancak piyasa hızla toparlandı ve S&P 500, o yıl için %9,54’lik makul bir kazanç kaydetti.
İlginç bir şekilde, kripto piyasası aynı dönemde şaşırtıcı bir artış yaşadı. Bitcoin’in fiyatı 2016 yılında %126,19 artarak geleneksel varlık sınıflarından daha iyi performans gösterdi. Bu artış, Bitcoin yarılanması kripto para birimlerine yönelik artan ilgi, artan benimseme ve uzun vadedeki potansiyel değer spekülasyonları dâhil olmak üzere birçok faktörden kaynaklanmış olabilir.
2016’daki hisse senedi ve kripto performansı arasındaki karşılaştırma, küresel finansal piyasaların artan birbirine bağlılığını ve beklenmeyen olayların varlık fiyatlarını önemli ölçüde etkileme potansiyelini vurgulamaktadır. S&P 500’ün makul getirisi ABD ekonomisinin esnekliğinin bir kanıtı olsa da Bitcoin’in etkileyici performansı, kripto paraların küresel finansal ortamdaki artan etkisini gösterdi.
2020 ABD Seçimleri

Seçilen Başkan: Joe Biden (Demokrat)
S&P 500’ün Temettü Olmadan Yıllık Performansı: +%16,26
Bitcoin Yıllık Performansı: +%304,36
Bazı piyasa yorumcuları 2020’nin yalnızca istatistiklere bakıldığında piyasalar için harika bir yıl olduğunu iddia etse de daha derin bir bakış S&P 500 ve Bitcoin’in mükemmel performansın arkasında birçok faktörün olduğunu ortaya çıkarıyor. Bunların başında, 2020’nin ilk çeyreğinde kapsamlı kapanmalara, ekonomik belirsizliklere ve piyasada önemli bir düşüşe yol açan COVID-19 salgınının tüm dünyaya yayılması geliyor. Ancak, hükûmetler ve merkez bankaları ekonomiyi desteklemek için düşük faiz oranları gibi teşvik önlemleri uyguladığından piyasalar toparlanmaya ve agresif bir şekilde yükselmeye başladı. S&P 500’ün %16,26’lık güçlü performansı büyük ölçüde, bu teşvik önlemleri ve artan uzaktan çalışma ile dijitalleşmeden yararlanan teknolojilerle ilgili hisse senetlerine yönelik geçişten kaynaklandı.
Düşük faiz oranları ve teşvik çeklerinin yan etkisi olarak spekülasyonlarda artış gözlendi. Finansal piyasalarda artan likidite sayesinde traderlar, daha da fazla kazanç elde etme umuduyla kripto gibi riskli varlıkları aramaya başladı. Bu gelişme, 11 Mayıs 2020'de gerçekleşen 2020 Bitcoin yarılanması ile aynı zamana denk geldi. Bu çeşitli yükseliş faktörlerinin birleşmesi sayesinde Bitcoin, büyüyen diğer varlıklara kıyasla patlayıcı bir yükseliş yaşadı ve 2020’yi %304,36 performansla kapattı.
2020 ABD seçimleri piyasa duyarlılığında rol oynamış olsa da S&P 500 ve Bitcoin’in performansı öncelikli olarak pandemi, ekonomik teşvik önlemleri ve kripto paraların artan benimsenmesinden kaynaklanmıştır. 2020 yılı, küresel piyasaların birbirine ne kadar bağlı olduğunu ve beklenmeyen olayların varlık fiyatlarını önemli ölçüde etkileme potansiyelini vurguladı.
Seçim Yıllarında Kripto Piyasasını Etkileyebilecek Potansiyel Faktörler
Siyasi Söylemler
Siyasi adayların kullandığı söylemler, traderların duyarlılığını önemli ölçüde etkileyebilir. Olumlu söylemler, piyasa güvenini artırabilir ve hem hisse senedi hem de kripto için talebin artmasına neden olabilir. Buna karşılık, bir adayın politikaları hakkında olumsuz söylemler veya belirsizlikler, daha ihtiyatlı bir ortam yaratabilir ve piyasada fiyat oynaklığına yol açabilir. Kripto piyasası söz konusu olduğunda, her iki adayın da politikaları ve çerçeveleri aracılığıyla kriptoyu taşımak istedikleri yönlerin etkisi, büyük olasılıkla seçimlerin sonunda kripto piyasası performansını etkileyecektir.
Cumhuriyetçi aday Donald Trump, ABD’yi “gezegenin kripto başkenti” yapmak istediğini söylerken demokrat aday Kamala Harris ise Ripple’ın kurucu ortağı Chris Larsen tarafından destekleniyor. Her iki tarafın da ABD içinde kriptonun geleceği için planları olduğu açık. Piyasa, her adayın önerdiği kripto politikalarını uygulama becerisini yakından izleyecek ve bu da seçim sonrası piyasa performansını etkileyebilecek.
Ekonomik Politika ve Finansal Teşvik
Ekonomik politikalar ve finansal teşvikler, traderların duyarlılığını şekillendirerek ve risk traderlarının üstlenmeye istekli olduğu miktarı belirleyerek kripto piyasası üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu tür politikalar arasında şunlar yer alabilir.
Kurumlar veya sermaye kazancı vergisinde yapılacak değişiklikler de dâhil olmak üzere vergi yasalarındaki tüm değişiklikler, kripto al-sat faaliyetlerini etkileyebilir.
Teknolojik yeniliği veya dijital altyapıyı finanse eden finansal teşvik paketleri, büyümeyi ve benimsemeyi teşvik ederek kripto sektörünü hızlandırabilir.
Faiz oranlarını ve enflasyonu etkileyen para politikaları, geleneksel varlıklara kıyasla kripto para birimlerinin çekiciliğini de değiştirebilir.
Hisse senedi piyasasıyla genel korelasyon göz önüne alındığında, teknoloji veya yeniliğe doğrudan yatırımları teşvik eden politikalar kripto piyasasını olumlu yönde etkileyebilir.
Genel olarak bu faktörler, daha geniş ekonomik koşullar ile kripto para birimlerinin performansı arasındaki etkileşime katkıda bulunur.
Kripto Varlıklarla İlgili Düzenlemeler
Kripto varlıklarla ilgili düzenlemeler, hem olumlu hem de olumsuz değişikliklerle önemli ve genellikle uzun vadeli etkilere yol açarak kripto piyasası üzerinde derinlemesine etki bırakır. Destekleyici düzenleyici çerçeveler, istikrar ve net yönergeler sunarak yeniliği teşvik edebilir, kurumsal yatırımları çekebilir ve genel piyasa güvenini artırabilir. Bu da piyasa büyümesini ve teknolojik ilerlemeyi destekleyebilir. Buna karşılık, aşırı kısıtlayıcı düzenlemeler ise sektörün gelişimini engelleyebilir, işletme maliyetlerini artırabilir, işletmeleri ve insanları daha uygun yargı alanlarına itebilir, bu da piyasa etkinliğinin ve inovasyonun azalmasına neden olabilir.
Seçim yıllarında, önemli düzenleyici değişiklikler yapılma ihtimali ek belirsizlik getirir. Traderlar ve işletmelerin potansiyel değişim beklentisi piyasa duyarlılığını etkiler. Düzenleyici tekliflere anında verilen tepkiler piyasada fiyat oynaklığı yaratabilirken, seçim döneminden sonra yeni politikalar uygulandığında ve sektör de bunlara uyum sağladığında düzenleyici değişikliklerin gerçek etkisi ortaya çıkar. Kripto piyasasının küresel yapısı göz önüne alındığında, bir ülkedeki düzenleyici değişiklikler kripto piyasasında bir domino etkisine neden olabileceğinden bu dinamikleri anlamak çok önemlidir.
Seçim Yılındaki Fiyat Oynaklığına Karşı Korunmak İçin Kripto Kullanılır mı?
BlackRock CEO’su Larry Fink’in söylediği gibi Bitcoin, kripto para birimlerinin doğasındaki merkeziyetsiz yapı göz önüne alındığında bir “kaliteye uçuş” olarak nitelendirilebilir. Bu merkeziyetsizlik özelliği, kriptonun doğal olarak geleneksel finansal varlıklara kıyasla devlet düzenlemeleri ve müdahalesinden daha az etkilenmesini sağlar. Bu da seçim yıllarında yaşanan dalgalanmaya ve belirsizliklere karşı bir koruma katmanı sağlar. Siyasi kararların ve düzenlemelerdeki değişikliklerin geleneksel piyasaları önemli ölçüde etkileyebileceği bir dönemde, bazı traderların seçim yılındaki oynaklığa karşı korunmak için kriptoya yönelmesinin nedeni bu olabilir.
Devlet politikalarının doğrudan etki ettiği hisse senetleri ve diğer geleneksel varlıkların aksine, kripto para birimleri kendi protokollerine ve piyasa dinamiklerine göre yönetilir. Bu durum, dijital varlıkları siyasi ve ekonomik değişimlerin yol açabileceği değişikliklere karşı daha dayanıklı hâle getirebilir. Sonuç olarak, daha yüksek siyasi belirsizlik dönemlerinde traderlar, geleneksel finansal piyasaların potansiyel risklerinden ve istikrarsızlığından kaçınarak daha istikrarlı ve bağımsız bir değer deposu olarak kripto varlıklarına yönelebilirler.
Sonuç ve Sonraki Adımlar
Hisse senedi piyasaları ile kripto piyasaları arasındaki ilişki karmaşıktır ve ekonomik belirsizlik ve siyasi söylem de dâhil olmak üzere çeşitli faktörlerden etkilenebilir. Seçim yılları kripto para traderları için değişken bir ortam yaratabilir. Piyasa oynaklığının temelindeki dinamikleri anlayıp bilinçli stratejiler geliştirmek bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olur.
Siyasetin kripto dünyasını nasıl etkileyebileceğini öğrenmek isterseniz PolitiFi meme coinleri rehberimizi inceleyin. Alternatif olarak, gerçek dünya varlıklarının DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu nasıl doldurduğuna dair incelememizi de okuyabilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Seçim yıllarında kripto piyasasının performansı tahmin edilemez olabilir. Bu durum genellikle düzenleyici belirsizliğe, siyasi söylemlere ve ekonomik politikalara bağlıdır. Genel olarak, piyasanın tepkisi gelişen siyasi ve ekonomik manzaraya göre değişecektir.
Bitcoin’in belirli seçim yıllarında hisse senetlerinden daha iyi performans gösterdiği örnekler olsa da geçmiş performansın gelecekteki sonuçların göstergesi olmadığını unutmamak önemlidir. Piyasa koşulları bir seçim döngüsünden diğerine büyük ölçüde değişiklik gösterebilir.
Kripto al-sat işlemleri, fiyat dalgalanması ve yasal düzenlemelerle ilgili belirsizlik dâhil olmak üzere doğal riskler taşır. Siyasi belirsizlik dönemlerinde bu riskler artabilir.
Seçim yıllarının her bir kripto para üzerindeki etkisi, dayanak teknolojisine, piyasa değerine ve belirli sektörlere veya bölgelere maruz kalma gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, daha yüksek piyasa değerine sahip kripto para birimleri, küçük piyasa değerine sahip olan kripto para birimlerinden daha az değişkenlik gösterir.
Evet, siyasi adaylar önerdikleri politikalar ve söylemleri aracılığıyla kripto para fiyatlarını etkileyebilirler. Kripto inovasyonunu destekleyen olumlu bildirimler veya planlar fiyatları artırabilirken, olumsuz yorumlar veya sıkı düzenleme tehditleri düşüşlere veya daha fazla dalgalanmaya yol açabilir.
© 2025 OKX TR. Bu makalenin tamamı çoğaltılabilir, dağıtılabilir veya bu kullanımın ticari olmaması koşuluyla makaleden 100 kelime veya altında alıntı yapılarak kullanılabilir. Makalenin tamamının herhangi bir şekilde çoğaltılması veya dağıtılması halinde şu ifadeye açıkça yer verilmesi gereklidir: “Bu makalenin telif hakkı © 2025 OKX TR’ye aittir ve izin alınarak kullanılmıştır.” Alıntılarda ise makalenin adı belirtilmeli ve makaleye atıfta bulunmalıdır; örneğin “Makale Adı, [varsa yazar adı], © 2025 OKX TR.” Bu makaleden herhangi bir şekilde türetilen çalışmalara veya makalenin başka şekilde kullanılmasına izin verilmez.